-
1 внеконкурсный
внеко́нкурсный фильм — yarışma dışı filim
-
2 вне
dışında* * *вне го́рода — kentin dışında
вне ко́нкурса — yarışma dışı
выступа́ть вне ко́нкурса — müsabaka dışı yarışmak
фильм демонстри́ровался вне ко́нкурса — filim yarışma dışında gösterildi
вне о́череди — sıra beklemeden / bekletilmeden
наря́д вне о́череди — воен. sıra dışı nöbet
••вне вся́кого сомне́ния — hiç kuşkusuz
он вне себя́ — kendinde değildir
он вне себя́ от ра́дости — sevincinden içi içine sığmıyor
он был вне себя́ от гне́ва — öfkesi topuklarına çıkmıştı
объяви́ть вне зако́на — yasa / kanun dışı ilan etmek
-
3 конкурс
konkur* * *мyarışma; sınavорганизова́ть ко́нкурс на лу́чшую пье́су — bir oyun / piyes yarışması düzenlemek
рабо́ты / произведе́ния, допу́щенные к ко́нкурсу — yarışmaya katılacak eserler
объяви́ть ко́нкурс (на замещение вакантных должностей) — sınav açmak
объяви́ть ко́нкурс на лу́чшую карикату́ру — bir karikatür yarışması açmak
он поступи́л (на рабо́ту) в теа́тр по ко́нкурсу — tiyatroya; açtığı bir sınavla girdi
выступа́ть вне ко́нкурса — спорт. yarışma dışı yarışmak
См. также в других словарях:
elemek — i 1) Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek İşte deniz suyunun tuzunu eleyip çölü sulayıp kazanılan meralar. H. Taner 2) Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek 3) İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
elenmek — nsz 1) Eleme işine konu olmak veya eleme işi yapılmak Kuyunun başında unum elenir / Kaytan bıyıklarım kana belenir. Halk türküsü 2) Sınavda başarısız sayılmak İstekliler birer birer elenince en heveslisi ile karşı karşıya kaldı. H. Taner 3) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük